Hakkımda

Fotoğrafım
Yedisinde neyse yetmişinde de o olucak olan,minicikliğinden beri vitrin camlarına aşık,hırslarına yenik düşmeyen,pamuk gibi bir kalbi olan taşlarla uğraşan,ışıltıya bayılan,şiir olmazsa olmazım diyebilen,müzik dinlemeden yapamayan kendi dünyasında atmosferinde biri =)))

28 Mayıs 2009 Perşembe

Orada... II

Nerdeyim?
Yalnızım.
Herkes nerede?
Hani oradayadık ortadaydık
Birlikte ve herkesle
Kim getirdi beni buraya
Ben,biz,o,siz,onlar oraya aittik
Oradaydık tam ortada
Ne yüzümdeki makyaj ne de ayağımdaki ayakkabı veremezken onun hazzını
Bunu bu ellerimden kimler aldı?
Ben beklerken bu ağaç altında
Herkes belki hala orada
Hayır bu gözler benim değil
Kim karıştırdı beni
Ya bu haddinden büyük kaba ayaklar?
Ne oldu bana? Neredeyim? Kimim?
Böylesine nasıl olur bu değişim
Ne ellerim ne de ben benim
Bu eller o Ayşenin
Ayaklarsa Velinin
Ben belkide herkesim
Be burdayım tam orada ortada
Ne en alçakta ne en yüksekte herkesle
Ve herkes benim içimde...

Orada... I

Ve işte tam oradayım ne en alçakta en en yüksekte tam ortada bir yerde oradaHerkes orada ne en alçakta ne en yüksekte tam ortada orada
Ve işte tam orada , o kalabalıkta ve herkesle ortada orada bir yerde
Ne yanlışta ne doğruda orada ortada
Ve işte ordayım tam karşıda evet kısa olan , uzun boylu, esmer, sarı, uzun saçlı, erkek gibi saçları olanbeni tanıdın mı?
Ben o'yum tam oradaki işte hıh gördün mü tam ortadaki.
Ne en alçaktayım ne en yüksekte herkesle birlikte
Yanımdakilerle
Aynı yerde ne en alçakta ne en yüksekte orada ortada bir yerde
Tüm mutlulukları görüp tüm hazları tadıp oradayız
Ama hiçbir şey veremez burda olmanın hazzını
Ne yanlışta ne doğruda orada tam ortada
Yalın ayak ve yalnız herkesle birlikte orada
Sen sen ol sakın ama sakın inanma bu karmaşaya...

23 Mayıs 2009 Cumartesi

İlişkiler ….
Başa bela , delirtici.O kadar çok insan var ki ve o kadar çok değişik huy.
Bazen sessizlik ve yalnızlık en iyisi.Sanki hiö büyümemişler.Bedenleri büyürken kafaları öyle kalmış.Ellerine saçma sapan ergenlik hevesi dergilerden başka mecmua geçmemiş, gazetelerin sadece spor sayfalarına şöylece bir bakıp kapatmışlar.Ziyanlık…
Akıl ziyanlığı.Zaman ziyanlığı.
Ziyan insanlar yani…
Hayat öncelikleri olmamış , hep başkalarının hayallerini benimsemişler, benim fikrim dedikleri bir fikirleri hiç olmamış! Ne şaşırtıcı üretken birinin anlaması güç.
“Sanat mı? o da nesi yeniyor mu? Futbol dururken sanatı edebiyatı da nerden çıkardın şimdi başımıza bir zımbırtı çıkartma.”
Sen ne halt edersen et ama bize karışma gibisinden iç seslerini duyar gibiyim.
Biz böyle iyiyiz canım benim biz hayatı ziyan etmek için geldk bu Dünyaya.Saçma sapan muhabbetler içinde güler gideriz şu hayattan en önemlisi bize göre içmek içmek daha çok içmek.
E iyi de arkadaşım demezler mi sana ne yaşadın sen Dünyada diye.Torunun yada çocuğun senden faydalanmak istediğinde ona sarhoşluk anılarından mı dem vurucaksın?
Hayır bence nasıl kavga ettiğini anlat yada hani o arkadaşının sana uzattığı sigarayı içtikten sonra nasıl bağımlısı olduğunu annenden babandan gizli saklı nasıl “tüttürdüğünü”.Bence çocuğun için süper bir gelişim takviyesi olur bu anılar.Ziyan bir insan daha katmış olursun şu Dünyaya.Bu en büyük onurlardan birisi senin için şu ahir ömründe!
Arkadaşlar….
Evet her an her dakika yalnızlıktan bizi çekip kurtaran hayatı kös kös yaşamaktansa eğlenmemizi sağlayan varlıklar.Peki ya bu kadar basit mi arkadaş olmak? Acaba ben mi abartıyorum.Ben hemen öyle tanıştığım insanla yakın olamam.Ne demek canım hemen şaaap şuuup maç muuuç öpmeler.Forever & ever lar falanlar filanlar.Nedir bu gösteriş merakı?
Gençleri almış bi gösteriş merakı gidiyor..Kusura bakmayın ama evet 18’imde olmama rağmen ben olaylara hep çocuksu bakamıyorum sizin kadar.Nerde nasıl olunması gerekiyorsa öyleyim.Bazen 25 yaşında , bazen 35 bazense 45.Olgunluk budur.Olgunluk hayatın sillesini yemişlik değildir.Olgunluk; hayatın sillesini yedikten sonra ayağa nasıl kalkılacağını öğrenmişliktir.Her düştüğünde ağlamamayı öğrenmektir.
Sanırım bu düşünceler beni onlardan hep 1 adım uzakta tutucak.Ziyan insanlardan.Onlar gibi rahat olmadım , olamam. Olmadığım biri gibide davranamam.Yalan söylüyorsa sevmem.Cahilse sohbet etmem.Bu kadar!....

3 Mayıs 2009 Pazar

Samanlıkta iğne aramak gibi yada etekleri uçuşmak
Sana deyim yakıştırmaya çalışmak işte bu demek saçmalamak
Ne o heyecanı anlatacak deyim var ne de seni sevmeyi
hepsi yavan hepsi sevimsiz bakıldığında
toprak gibi aynen işte se-vim-siz
Küfür etmek kadar özgürlük seni sevmek

ağzına hakim olamamak kadar beceriksiz kalmak
sövmek kadar rahatlatıcı seni sevmek
fütursuzca ve yanlış olduğunu bile bile
utanarak ama isteyerek
korkmak ama heyecanlanmak
kaçmak yada kovalamak
Kalabalıkta fosforlu montuyla dikkat çeken bir kız gibi

tüm bakışlrı üstünde hissetmek
çıkarıp atmak istemek ama üşümek titremek
bunlar demek seni sevmek
saçı başı dağılmış bir berduşun saçmalıkları kadar saçmasana sevgiyi anlatmak

saçmalamak demek seni sevmek öyle ya saçmalıyorum hep o yüzden
ben ve fosforlu pembe montum ve sen orda saçmalıyorum öyle ya hala...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails