Hakkımda

Fotoğrafım
Yedisinde neyse yetmişinde de o olucak olan,minicikliğinden beri vitrin camlarına aşık,hırslarına yenik düşmeyen,pamuk gibi bir kalbi olan taşlarla uğraşan,ışıltıya bayılan,şiir olmazsa olmazım diyebilen,müzik dinlemeden yapamayan kendi dünyasında atmosferinde biri =)))

15 Aralık 2011 Perşembe

Think Pink!

 Saçlarımın rengini hiç değiştirmedim şimdiye kadar sarı doğduk sarı devam ettik ama bi delilik yapıp bu renge boyatasım var  =)



12 Aralık 2011 Pazartesi

Atıl kurt!!! =)


  
   Resmen Tarkan oldum :) Bi madalyonum eksik.Atıl kurt!! :)




Akıyor Zaman...

  Zaman öyle hızlı akıyor ki...Bir bakmışsın günler haftalara , haftalar aylara bağlanmış.Resmen hayatın curcunası içinde farkedemiyoruz zamanı.Yapmamız gerekenleri veya yapmak istediklerimizi erteliyoruz.Kimi zaman tembellikten kimi zaman da vakitsizlikten.Mesela ben; her bilgisayarımı açtığımda,her eve erken geldiğimde ve her dilime kelimeler konduğunda evet evet mutlaka blog sayfama girmeliyim yazmalıyım,çizmeliyim derken bi bakıyorum saat olmuş gecenin bilmemkaçı e haydi cuppa yatak moduna geçiyorum bazen geziyorum tozuyorum geç geliyorum bazen arkadaşlarımda kalıyorum bazen sınavım oluyor yani kısacası kalıyor da kalıyor.Halbuki her geri dönüşümde de söz veriyorum aksatmıcam blog sayfamı diye ama işte... =)
  Her neyse blog sayfama girmediğim yaklaşık 2.5 aydır neler yap(ıyourum)tım ;

  • 7 tane vizeye girdim
  • ALES sınavına girdim
  • Birkaç kilo aldım
  • KPSS denen sınav yüzünden tonla kitap sahibi oldum
  • Baya bi gezdim tozdum
  • Instagram'la güzel güzel fotoğraflar çektim :)
  Yazarken şöyle baktım da baya uzun zaman olmuş neler yaptığımı dahi unutmuşum.Lafı sündürüp sakız etmenin alemi yok.Instagram fotoğraflarımdan bir demetle bitiriyorum yazımı. :) (mektup mode)



1 Ekim 2011 Cumartesi

Dokuza Kadar On

Önce hepsini yazdım, sonra hepsini çizdim.
Yazıp çizdiklerimden çıktı kara bir resim.
Baktım, orada, bir-bir duruyor sevdiklerim.

Bakıyorlar ardından, yazıp çizdiklerimin,
O, yazarken ya da çizerken bilmediğim..
Bilmeden yazdıklarım, bilmeden çizdiklerim.

Beni çizdi sonunda, yazıp da çizdiklerim.
Bana gülüyor şimdi, yitip-yitirdiklerim..
Çizilmemiş olanlar, yazmayıp bildiklerim.

Ah ''bilip ettiklerim, bilmeyip ettiklerim.''


Özdemir Asaf






12 Eylül 2011 Pazartesi

Bisküviyi Çaya Yatay Bandırın

Bir sürüüü yeni kitap aldım bunlardan biri de Bisküviyi Çaya Yatay Bandırın isimli kitap.Kitap bize günlük hayata dair 104 garip bilimsel gerçekler nelermiş onları anlatıyor.Bende kitaptan beğendiğim bir bilimsel gerçeği seçtim ve sizinle paylaşmak istedim canlarım.


İNSANLARIN NASIL EL SIKIŞTIKLARINA DİKKAT EDİN (VE KENDİLERİNE GÜVENSİZLİKLERİNİ HİSSEDİN)
 
    Zaten şüphelendiğimiz konu sonunda bilimsel olarak da ispatlandı: Zayıf el sıkışan kişiler zayıf karakterlidir.Alabama Üniversitesi'nde dört kişi,el sıkışmalarını yorumlamak üzere bir aylık kursa katıldılar.Zor bir iş,çünkü el sıkışırken geçen kısacık sürede bu dörtlü;tutuşun gücüne,süresine,neme ,göz temasına ve "kavramanın tümüne" dikkat etmek zorundaydı.Eğitimden sonra , bu deneyden habersiz 112 öğrenciyle el sıkıştılar.Bu teste katılan öğrencilere o gün daha önce bir kişilik testi yapılmıştı.Sonuç?Çekingen öğrenciler zayıf bir biçimde el sıkışırken,dışa dönük öğrencilerin güçlü bir tutuşu vardı.Bu hem erkekler hem kadınlar için geçerliydi.


W.F. Chaplin , J.B.Philips , J.D. Brown , N.R. Clanton ,J.L. Stein,"Handshaking,gender,personality and first impressions"[El sıkışma,toplumsal cinsiyet,kişilik ve ilk izlenimler], Journal of  Personality and Social Psychology 79 (2000),s.110-117

11 Eylül 2011 Pazar

Bugün Pazar

 Bugün Pazar o misss kokulu gün.Hani böyle dilinizde mısralarla uyanabileceğiniz,evin içinin mis gibi kızarmış ekmek koktuğu günü diyorum cicimm.Bugünün tadını dilediğiniz gibi çıkarabilirsiniz evde yalnız,arkadaşlarla dışarda kahvaltıda,evde aileyle birlikte vs. Tek yapmanız gereken tadını çıkarmayı denemek.Eğer benim gibi müziksiz yapamayanlardansanız  mutlaka bira.fm'i açın bir ara.Kim bilir belki kulağınıza killing me softly şarkısı çalınır =)
  Pazar günleri ben çok çok mutlu olurum hele ki evde geçireceksem.Evcimenim ben bazı zamanlar.Böyle dışardayken hayalini kurarım evimin hemen sahne canlanır; odam... yatağın üstünde elinde kahve fincanıyla ben...yanda bilgisayar ve biraz müzik...önümde dergi ya da bir kitap...Ne entel haller pehh! Yok ya her akşam böyle takılmıyorum.
 Ne hatırladım ya bennn! 11 Eylül bugün.10 yıl önce bugün üzülmüştüm  Dünya Ticaret Merkezi'nde yaşananlar için.Vay beeee 10 yıl olmuş.Televizyon karşısında yazık diye izlediğim günün üstünden koskoca 10 yıl geçmiş.Bu arada amma daldan dala geçmeceler yaşıyorum yazı yazarken.Alışık değilim düz yazıya demiştim ama deniyorum en azından.Düz yazının hitap ettiği kesim şiirlerin hitap ettiği kesimden daha fazla.Bu arada ne diceeemmm! Telsiz kullanım ücreti diye bir şey türemiş bende yeni öğrendim söyliyim dedim nasıl olsa saçmalamak serbest burda ve ne de olsa şoşonit kafası yaşıyorum burda,Büjjosphere'de :)


  Pazar şarkımız gelsin o zamaaan 


10 Eylül 2011 Cumartesi

Bilir misiniz Bilmem ama Hayat bir Playlist

  Bazen öyle bir noktadadır ki hayat; herşey bitti lanet olsun dersiniz.Belki 21 yaşına kadar hiç dolu dolu ne küfretmişsinizdir ne de lanet okumuşsunuzdur ama işte onu doya doya yapabiliceğiniz saniyeler,dakikalar ve saatler gelmiştir.Say hello! 
  Bazense birşeyler değişmeli dersiniz.Peki ya nerden başlamalı? 
  Hani çok çok ağlarsınız ve sonra böyle len her an annem odaya girer de beni böyle ağlarken görürse ne halt ederim ben diye düşünüp ağzı gözü büzüştürerek balkona/cama çıkarsınız ya işte o an ciğerlere çekilen hava gibisi yoktur.Bilirim...
  Bir keresinde biri "u're a princess & princess don't cry;)" demişti.
  Ben hala iyi bir çocuk olursam şirinleri görebileceğime inanıyorum biliyor musunuz? Ha gerçi şimdilerde esprisi 38202820 kere döndü sinemaya geldi ya.
  Bu yaz öyle bi 45 gün geçirdim ki... Kimi zaman "yok canım bir insan bu kadar da salak olamaz" dediğim dakikalar oldu kimi zaman kendi kendime "len ben ilerde işkolik mi olucam acaba yeeeeaaaa?" dediğim anlar da gördük.Bu yaz stajım boyunca altına imza atmadığım saçma şey de kalmamış olabilir.Sabahları servise 1001 farklı yerden binerek tamamen saçma salak bi profil çizmem yetmezmiş gibi servisin kıdemli teyzelerinden birinin yerine oturmak gibi bi avanaklıkta ettim.Allahtan yardımsever bi teyzecik uyardı da son anda yolunmaktan kurtuldum.Bu 30 iş gününde resmen tost-çay kafa oldum.Çaylar bedava ya ondaaaan şişşşt! :)
  Bilir misiniz bilmem ama hayat bir Playlist ve bence bu playlist'i daima karışık açık modda çalın!Benden söylemesi.
  Yazımı sadece stajla geçirmedim tabikiiiii ayıp ediyorsunuz gençler o kadar da hımbıl değilim :D Gezdim durdum.Bodrum Bodrum dedim öldüm.
  Şu yazıya da ne niyetle başladık nerelere geldik hep derim kafam farklı çalışıyoooo.Ben bile çözebilmiş değilim.Arada ben böyle yazıyım ya güzel oluyor.Düz yazı özürlüyüm şiir candır! derkeeeen şimdi de el tek uyaklı cümleye gitmiyor.Ne iş kızıııım!
  Bir de moda blog yazarlarını sadece kıyafetlerinin fotoğraflarını,yılın makyaj trendlerini yada ne biliyim sonbahar-kış ayakkabı modellerini paylaşıyorlar diye kafasız sananlar var yaaa.Ay kız ölüyorum sizin kör zihniyetinize.Neyse maksat laf çarpmak değil hatta hiç sevmem.Moda blogları candır kandır böyle bilinsin.
   Şimdilerde kafamda tonla şey var staj raporu olsun KPSS kursu bulma meselesi olsun ders seçimi olsun efendime söyleyeyim proje  hocası/konusu olsun var da var anacım kısacası.Buraları bir daha da bu kadar başı boş bırakmıcam sözzz.Uğurlu sayısı 21 olan kızdan 21 defa sevgiler... :)


NOT:Harita kampı dersi B1 notuyla geçilmiştir.:)



6 Haziran 2011 Pazartesi

Büş Ne Giymiş?








 Malum final haftası dediğimiz zamanlardayız.Neyse ki son 3 tane finalim kaldı ama beni büyük bi tatil değil yoğun bir yaz bekliyorrr. :( Okul bittikten sonraki 2 hafta harita kampı denen dağ tepe gezeceğimiz nadide dersimizle geçecek.Harita kampı biticek 1 hafta rapor için debelenildikten sonra 1 hafta dinlenilip staja başlanılacak ve 19 ağustosta finish! deniliceeeeeek :D Bu koşullar altında çektiğim fotoğraflarda neden Bayhan gibi baktığımıda açıklamış oldum bir nevi :)

Yaz Makyajı






Yemekler Parmaklarda








3 Mayıs 2011 Salı

Günün Şarkısı


Ankarada yağmurlu bir mayıs sabahına nedense bu şarkıyı dinleyerek başlamak geldi içimden...

20 Nisan 2011 Çarşamba

Leopar aşkına!

Hani bazı günler olur ya herşey aksilikle başlar,geç kalırsınız,düşe kalka yetişseniz bile unuttuğunuz önemli birşeyler olur yada o gün kendinizi hiç beğenmezsiniz bundan dolayı huzursuz olursunuz. İşte ben bugünü öyle geçirdim diyebilirim.Geç kaldım,uyandığımda havayı görünce öyle mutsuz oldum ki geceden ayarladıklarımı giysem üşüyebilirdim bende o an aklıma gelen ilk şeyleri giydim,zar zor okula yetiştim ama üstümde hep bi huzursuzluk "ay saçım olmadı,keşke öbür ayakkabıyı giyseydim,montumu giyince resmen Michelin'in lastik adamına döndüm" şeklinde içsel konuşmalarımla günü tamamladım ve eve geldim kiii işte o an aynaya bakınca kendimi nedense tüm aksiliklere rağmen güzel buldum :p Ama yine de bende bi suratsızlık vardı fotoğrafları çekerken sebebini bende çözemedim güneşten olsa gerek =)













Charlotte Olympia-Bananas Is My Business




Bunlara bayılmamak elde mi? =)

14 Nisan 2011 Perşembe

Büş Ne Giymiş?

Baharın bir türlü yüzünü göstermediği,havaların kararsız olduğu hatta bu yüzden Mikail ile ilgili geyiklerin sıkça döndüğü günlerdeyiz.Bahar yüzünü göstermedikçe güzel güzel fotoğraflar çekmek içimden gelmiyor.Neyse eğer doğruysa pazar gününden itibaren sıcaklıklar artıcakmış.Baharlıklarımı giymeyi,color block modasını uygulamayı,sadece ince bir hırka ve gömlekle akşamüstü sokaklarda gezmeyi istiyorum çok mu şey istiyorum?  =) Şimdilik henüz rengini çözemediğim ama mercan kırmızısı diyebileceğim pantolonumla baharı getirmeye çalışıyorum :) Hasretle gelmeni bekliyor yanaklarından öpüyorum bahar :)







LinkWithin

Related Posts with Thumbnails